that which gives great pleasure or delight

listen to the pronunciation of that which gives great pleasure or delight
İngilizce - Türkçe

that which gives great pleasure or delight teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

delight
{i} haz
delight
{i} sevinç

Benim için büyük sevinç, o birincilik ödülünü kazandı. - To my great delight, he won the first prize.

Elizabeth sevinçliydi. - Elizabeth was delighted.

delight
{f} hoşnut etmek
delight
{f} sevindirmek
delight
{i} sevinç veren şey
delight
{i} keyif

İnsanların keyifli olduklarını düşünüyorum. - I think people are delighted.

Erkek kardeşim pul koleksiyonundan büyük keyif alır. - My brother takes great delight in his stamp collection.

delight
güzel
delight
{f} zevk almak
delight
{f} hoşuna gitmek
delight
{f} hoşnut et
delight
zevk vermek
delight
memnun etmek
delight
zevk

Bir dağ zirvesinden güneş'in doğuşunu izlemek bir zevk. - To see the sunrise from a mountaintop is a delight.

Benim için büyük zevk, Mary bana Boston'dan bir hediye olarak bir müzik kutusu getirdi. - Much to my delight, Mary brought me a music box from Boston as a gift.

delight
delightful hoş
delight
(fiil) hoşnut etmek, sevindirmek, hoşlanmak, hoşuna gitmek; zevk almak
delight
şirin
delight
{f} sevindirmek; sevinmek
İngilizce - İngilizce
delight
that which gives great pleasure or delight

    Heceleme

    that which gives great pleas·ure or de·light

    Türkçe nasıl söylenir

    dhıt hwîç gîvz greyt plejır ır dîlayt

    Telaffuz

    /ᴛʜət ˈhwəʧ ˈgəvz ˈgrāt ˈpleᴢʜər ər dəˈlīt/ /ðət ˈhwɪʧ ˈɡɪvz ˈɡreɪt ˈplɛʒɜr ɜr dɪˈlaɪt/

    Günün kelimesi

    cacophony