that relates to an antecedent

listen to the pronunciation of that relates to an antecedent
İngilizce - Türkçe

that relates to an antecedent teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

relative
akraba

O, akrabaları ile aynı fikirde değil. - He disagrees with his relatives.

Tüm akrabalarım bu şehirde yaşıyor. - All my relatives live in this city.

relative
{i} hısım
relative
{s} göreceli

Bu göreceli ve belirsiz. - This is relative and ambiguous.

Profesör dün güneş enerjisi konulu bir konferans verdi. Ben Göreceli Risk konulu bir konferans verdim. - The Professor gave a lecture on solar energy yesterday. I gave a lecture on Relative Risk.

relative
nispi

Nispi nem oranını ölçmek için, bir psikrometre kullanabilirsiniz. - You can use a psychrometer to measure relative humidity.

relative
ilgili/göreli
relative
{i} ilgi zamiri
relative
{i} yakın

Tom ve Mary yakın akrabadırlar. - Tom and Mary are close relatives.

Yakın bir komşu, uzak bir akrabadan daha iyidir. - A close neighbor is better than a distant relative.

relative
mensup
relative
(sıfat) ilgili, göreceli, izafi, karşılaştırmalı, bağıl, bağıntılı
relative
başkasına nispetle vaki olan
relative
bağlı
relative
ilişkin
relative
relativenessnispet
relative
{s} karşılaştırmalı
relative
{i} ilgi cümleciği
relative
relativelynispeten
relative
{s} fiz., kim., mat. bağıl, nispi, izafi: relative humidity
relative
{s} bağıntılı
relative
(Askeri) GÖREVLİ (NİSPİ)
İngilizce - İngilizce
relative
that relates to an antecedent

    Heceleme

    that relates to an an·te·ced·ent

    Türkçe nasıl söylenir

    dhıt rileyts tı ın äntîsidınt

    Telaffuz

    /ᴛʜət rēˈlāts tə ən ˌantəˈsēdənt/ /ðət riːˈleɪts tə ən ˌæntɪˈsiːdənt/