tea leaves

listen to the pronunciation of tea leaves
İngilizce - Türkçe
çay yaprakları
yaprak çay
leaf
{i} yaprak

Bir yaprak gibi titriyordu. - She trembled like a leaf.

Son yaprak düştüğünde, ben de gitmeliyim. - When the last leaf falls, I must go, too.

leaf
yapraklı

E vitamini bakımından zengin gıdalar koyu yeşil yapraklı sebzeler, fasulye, sert kabuklu yemişler ve tam taneli hububatları içermektedir. - Foods rich in vitamin E include dark-green, leafy vegetables, beans, nuts and whole-grain cereals.

Yeterince yapraklı sebze yemiyoruz. - We don't eat enough leafy vegetables.

leaf
föy
leaf
sahife
leaf
(özellikle altın ve gümüş) ince tabaka
leaf
(bitki) yaprak
read the tea leaves
(deyim) Çay artıklarından fala bakmak

A person who reads tea leaves looks for fortunes in the tea bits left at the bottom of the tea cup.

leaf
{i} sayfa

Tom beyaz bir sayfa açmak istiyor. - Tom wants to turn over a new leaf.

Hayatında beyaz bir sayfa açtı. - He turned over a new leaf in life.

leaf
açılıp kapanan masanın eğreti tahtası
leaf
(Mukavele) kanat (kapı, pencere)
leaf
yapraklanmak
leaf
leaf blight yapraklara arız olan hastalık
leaf
(isim) yaprak, sayfa, kanat (masa), folyo
leaf
{i} folyo
leaf
{i} ince madeni tabaka
leaf
{f} yaprak vermek, yapraklanmak
leaf
{i} (masada) kanat
leaf
leaf bud yaprak tomurcuğu
leaf
leaf mold yaprak gübres
İngilizce - İngilizce
plural form of tea leaf
the small pieces of leaves used to make tea. People sometimes look at the leaves left at the bottom of a cup to find out what will happen in the future
tea leaves after they have been infused
leaf
tea leaves