tapınak

listen to the pronunciation of tapınak
Türkçe - İngilizce
{i} temple

That type of temple influenced all of the Middle East, mainly Egypt. - O tür tapınak bütün Orta Doğuyu, özellikle Mısır'ı etkiledi.

Tom heard the temple bell in the distance. - Tom uzaktaki tapınak çanını duydu.

sanctuary
shrine

There is a shrine atop the mountain. - Dağın tepesinde bir tapınak vardır.

There were no temples or shrines among us save those of nature. - Bizim aramızda doğayla ilgili olanlar hariç tapınaklar ve türbeler yoktu, .

tabernacle
chapel
place of worship
fane
temple, sanctuary mabet, ibadethane
place of worship, temple
house of God
tapınaklar
temples

Kyoto is famous for its old temples. - Kyoto eski tapınakları ile ünlüdür.

There were no temples or shrines among us save those of nature. - Bizim aramızda doğayla ilgili olanlar hariç tapınaklar ve türbeler yoktu, .

En büyük tapınak
(roma) Pantheon
küçük tapınak
oratory
Türkçe - Türkçe
İçinde tanrıya kulluk edilen, tapınılan yapı, mabet, ibadethane
İçinde ibadet edilen, Tanrı'ya tapınılan yapı, mabet, ibadethane: "Somakiden saraylar, mozaikten tapınaklar yapar, tunçtan kaleler ... kurarmışsın."- R. H. Karay
mabet
(Osmanlı Dönemi) SEDN
tapınak