Onun gülümsemesi onun teşekkürlerini ifade etti.
- Her smile expressed her thanks.
O, İngilizce olarak kendini çok iyi ifade etti.
- He expressed himself very well in English.
Tom kelimeleri dikkatlice telaffuz etti.
- Tom carefully pronounced the words.
İlk defa bu kelimeyi doğru olarak telaffuz ettim.
- This is the first time I've ever pronounced this word correctly.