someone who likes to talk about someone else's private or personal business

listen to the pronunciation of someone who likes to talk about someone else's private or personal business
İngilizce - Türkçe

someone who likes to talk about someone else's private or personal business teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

gossip
{i} dedikodu

Dedikoduya çok düşkündür. - She is very fond of gossip.

Kötü niyetli dedikodular orman yangını gibi yayılır.Sanırım kötü haber tez yayılır demelerinin nedeni budur. - Malicious gossip spreads like wildfire. I guess that's why they say bad news travels fast.

gossip
{i} dedikoducu kimse
gossip
laf yetiştirmek
gossip
kaynatmak
gossip
gıybet
gossip
dedikoducu

O bir müzmin dedikoducu. - She is a confirmed gossip.

Tom'un annesi böylesine bir dedikoducu. - Tom's mother is such a gossip.

gossip
çene çalma
gossip
dedikodu yap

Her zaman dedikodu yapar. - He's always gossiping.

Tom'un Mary hakkında öyle dedikodu yapacağına inanamıyorum. - I can't believe Tom would gossip about Mary like that.

gossip
{f} dedikodu yapmak

İnsanlar dedikodu yapmaktan hoşlanır. - People like gossiping.

gossip
dedikodu etmek
gossip
dedikoducu/dedikodu
gossip
{i} hoşbeş
gossip
{i} gevezelik
gossip
{f} çene çalmak
gossip
{f} gevezelik etmek
gossip
boş laf
İngilizce - İngilizce
gossip
someone who likes to talk about someone else's private or personal business

    Heceleme

    some·one who likes to talk a·bout some·one else's pri·vate or per·son·al busi·ness

    Türkçe nasıl söylenir

    sʌmwʌn hu layks tı tôk ıbaut sʌmwʌn elsîz prayvıt ır pırsînîl bîznıs

    Telaffuz

    /ˈsəmˌwən ˈho͞o ˈlīks tə ˈtôk əˈbout ˈsəmˌwən ˈelsəz ˈprīvət ər ˈpərsənəl ˈbəznəs/ /ˈsʌmˌwʌn ˈhuː ˈlaɪks tə ˈtɔːk əˈbaʊt ˈsʌmˌwʌn ˈɛlsɪz ˈpraɪvət ɜr ˈpɜrsɪnɪl ˈbɪznəs/