simple past tense and past participle of exaggerate

İngilizce - Türkçe

simple past tense and past participle of exaggerate teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

exaggerated

abartılmış

Olayların bu açıklaması tamamen abartılmış, üstelik doğru olsa bile. - This description of events is completely exaggerated, even if it's essentially true.

Rapor abartılmış olabilir. - The report may be exaggerated.

exaggerated

{s} abartılı

Satıcı onun ürününü satmak için bazı abartılı iddialar ortaya attı. - The salesman made some exaggerated claims in order to sell his product.

Bizim için onun sevgisi abartılı görünüyor. - His affection for us seems exaggerated.

exaggerated

(Ticaret) fahiş

exaggerated

abartılmak

simple past tense

(Dilbilim) geçmiş zaman

exaggerated

{f} abart

Rapor, salonun kapasitesini abarttı. - The report exaggerated the capacity of the hall.

Balıkçı yakaladığı balığın büyüklüğünü abarttı. - The fisherman exaggerated the size of the fish he had caught.

exaggerated

mübalağalı

exaggerated

şişirilmiş

simple past tense

-di'li geçmiş zaman

exaggerated

{s} aşırı

İngilizce - İngilizce

simple past tense and past participle of exaggerate teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

exaggerated

Heceleme

sim·ple past tense and past par·ti·ci·ple of ex·ag·ger·ate