İngilizce - Türkçe
simple past of choose teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- chose
- mesele
- chose
- seç
Sonunda diğer kedi yavrusunu seçti.
-In the end she chose another kitten.
Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
-Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.
- chose
- sorun
Ben sorunu görmezden gelmeyi seçtim.
-I chose to ignore the problem.
- chose
- f., bak. choose
- chose
- karar ver/yeğle/seç
- chose
- olay
- chose
- chose in possession malikin elinde bulunan menkul eşya
- chose
- mal
- chose
- olan
- chose
- şahsi eşya
- chose
- şahsi eşya veyachose in action alacak
- chose
- şey
Değiştirebileceğimiz bazı şeyler vardır fakat seçeceğimiz değil.
-There are some things we could've change, but we chose not to.
Seçtiğim şeyin beni ilgilendirmediğini anladım.
-I realized that what I had chosen didn't really interest me.
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
simple past of choose teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- chose
- simple past of
- blew
İlgili Terimler
simple past of choose
Heceleme
sim·ple past of chooseTürkçe nasıl söylenir
sîmpıl päst ıv çuzTelaffuz
/ˈsəmpəl ˈpast əv ˈʧo͞oz/ /ˈsɪmpəl ˈpæst əv ˈʧuːz/
Resimler
Geçmiş
Favoriler