similar, alike

listen to the pronunciation of similar, alike
İngilizce - Türkçe

similar, alike teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

same
{s} aynı

Aynı hatayı tekrar yapma. - Don't make the same mistake again.

Bir insanın kalbi, yaklaşık olarak yumruğuyla aynı boyuttadır. - A person's heart is approximately the same size as their fist.

same
eskisi gibi

Ben hâlâ eskisi gibi aynı kişiyim. - I'm still the same person I used to be.

Tom eskisi gibi aynı adam değil. - Tom isn't the same man he used to be.

same
{s} benzer

Bu iki şey benzer değil, onlar aynı! - Those two aren't similar. They're the same.

Fazla kumar, uyuşturucu bağımlılığına benzer beyin değişimlerine neden olur. - Excessive gambling causes the same brain changes as a drug addiction.

same
{s} farksız
same
mamafih
same
te
same
(sıfat) aynı, farksız, benzer, tıpkı, farketmez
same
özdeş
same
tekdüzelik
same
aynı şey

Herkes aynı şeyi düşünüyor. - Everyone thinks the same thing.

Yerinde olsam, aynı şeyi yaparım. - Were I in your place I would do the same thing.

same
aynı şekilde

Hegel'le aynı şekilde, Panovsky'nin diyalektik kavramı tarihe önceden belirlenmiş bir rotayı izlettirir. - In the same way as Hegel, Panovsky's notion of the dialectic makes history follow a predetermined course.

Tom tam olarak Mary gibi aynı şekilde hissediyor. - Tom feels exactly the same way as Mary does.

same
monotonluk

Hep aynı dizeleri çalarsan monotonluk gelişir. - Monotony develops when you harp on the same string.

same
samenessaynılık
same
yaklaşık olarak same here ben de
same
{s} eşit: Both amounts
same
aynısı

Her zaman olduğun gibi aynısın. - You are just the same as you always were.

Bu geçen gün kaybettiğim kalemin aynısı. - This is the same pencil that I lost the other day.

analogous, alike, equal, similar
Benzer, benzer eşit benzer
not alike, not similar, not uniform
değil aynı, benzer değil, değil üniforma
İngilizce - İngilizce
same
similar, alike