sevici

listen to the pronunciation of sevici
Türkçe - İngilizce
lesbian lezbiyen
(a) lesbian
lesbian
gay
butch
sevici kadın
dike
sev
{f} love

I'm sorry, I love you. - Üzgünüm, seni seviyorum.

I don't love you anymore. - Artık seni sevmiyorum.

sev
{f} loved

Ken's father loved Ken all the more because he was his only son. - Baba Ken'i haydi haydi severdi,çünkü onun tek oğluydu.

If you want to be loved, love! - Eğer sevilmek istiyorsan, sev!

sev
{f} loving

Children need loving. - Çocukların sevilmeye ihtiyacı vardır.

There is more pleasure in loving than in being loved. - Sevmekte sevilmekten daha fazla zevk vardır.

sev
relish
Türkçe - Türkçe
Eş cinsel kadın
(Hukuk) SAHHAKA
sevici