Some gum stuck to his shoes.
- Onun ayakkabılarına biraz sakız yapıştı.
The gum has lost its taste.
- Sakız tadını kaybetti.
My hovercraft is full of eels, and there's a bit of chewing gum stuck to my keyboard.
- Benim hoverkraft yılanbalıklarıyla dolu ve klavyeme yapışmış bir parça sakız var.
Mary offered Tom a chewing gum, which he accepted.
- Mary Tom'a bir sakız önerdi, o onu kabul etti.