sınavlar

listen to the pronunciation of sınavlar
Türkçe - İngilizce
exams

Magdalena and Lech are preparing for their Polish exams. - Magdalena ve Lech, Lehçe sınavlarına hazırlanıyorlar.

I think exams are ruining education. - Sanırım sınavlar eğitimi mahvediyorlar.

tests

When I was a college student, I always pulled all-nighters before tests. - Bir üniversite öğrencisiyken her zaman sınavlardan önce bütün gece çalışırdım.

sınav
exam

I hope to graduate at the exams. - Umarım sınavlarda mezun olurum.

If she studied hard, she could pass the exam. - Sıkı çalışsa, sınavı geçebilir.

sınav
examination

Mr White punished the boy for cheating on the examination. - Bay White sınavda kopye çektiği için çocuğu cezalandırdı.

Careless as she was, she could never pass an examination. - Dikkatsiz olduğu için, o, bir sınavı asla geçemedi.

sınav
test

Your test papers must be handed in by Monday. - Sınav kağıtların Pazartesiye kadar teslim edilmelidir.

I'll do my best on the test. - Sınavda elimden gelenin en iyisini yapacağım.

sınav
(Dilbilim) testing
sınav
(Dilbilim) tests

When I was a college student, I always pulled all-nighters before tests. - Bir üniversite öğrencisiyken her zaman sınavlardan önce bütün gece çalışırdım.

sınav
blue
sınav
oral test
sınav
{i} trial
sınav
examination, exam
sınav
furnace
Türkçe - Türkçe

sınavlar teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

Sınav
imtihan
Sınav
test
sınav
Öğrencilerin veya bir işe girmek isteyenlerin bilgi derecesini anlamak için yapılan yoklama, imtihan, test: "O gün üniversite test sınavında kazanamadığını öğrenmiştir."- H. Taner
sınav
Öğrencilerin veya bir işe girmek isteyenlerin bilgi derecesini anlamak için yapılan yoklama, imtihan, test
sınav
Direnme, dayanışma, güç gerektiren, sonuçta bir deneyim kazandıran zor durum
sınav
Direnme, dayanışma, güç gerektiren, sonuçta bir tecrübe kazandıran zor durum