Bu benim yıllık maaşımın on katı değer.
- It's worth ten times my yearly salary.
Bu bir yıllık bir gelenek oldu.
- This has become a yearly tradition.
Geçen sene kurulan lunapark sağolsun şehir popüler oldu.
- Thanks to the amusement park built last year, the city has become popular.
Babası geçen sene ölmüş.
- His father died last year.
Yıllar önce orada bir kale vardı.
- There was a castle here many years ago.
Geçen yıl Londra'ya gittik.
- We went to London last year.
On yaşındayken gitar çalmayı öğrendim.
- I learned to play guitar when I was ten years old.
Sam Tom'dan iki yaş küçük.
- Sam is two years younger than Tom.
Her zaman gelecek yıl vardır.
- There's always next year.
Japonya bu yıl her zamankinden daha çok araba üretti.
- Japan has produced more cars than ever this year.
Gelecek yıl zor olacak.
- Next year will be tough.
Tayfunlar her yıl zarara yol açar.
- Typhoons bring about damage every year.
Ruslar Fransız yollarını kopyalar, ancak daima elli yıl sonra.
- The Russians copy the French ways, but always fifty years later.
Yılın bu zamanında bir sürü karımız var.
- We have a lot of snow at this time of the year.
Yılın hangi zamanında genellikle sahilde zaman geçirmek istersin?
- What time of year do you usually like to spend time on the beach?
Twice-Yearly Surveys of Affluent Americans.
The exams in year 12 at high school are the most difficult.
Mars goes around the sun once in a Martian year, or 1.88 Earth years.