Although rainforests make up only two percent of the earth's surface, over half the world's wild plant, animal and insect species live there.
- Yağmur ormanlarının, dünya yüzeyinin sadece yüzde ikisini kaplamasına rağmen; vahşi bitki, hayvan ve bitki türlerinin yarısından fazlası orada yaşar.
I've done half the work, and now I can take a break.
- İşin yarısını yaptım ve şimdi bir mola verebilirim.
We have a party tomorrow evening.
- Yarın akşam bir partimiz var.
I'm going to give a birthday party for my friend tomorrow.
- Yarın arkadaşım için doğum günü partisi vereceğim.
They sat in a semi-circle.
- Onlar bir yarım daire içine oturdular.
We dated on a semi regular basis until she moved to Australia.
- O Avustralya'ya taşınana kadar yarı düzenli aralıklarla buluştuk.
Please wait half an hour.
- Lütfen yarım saat bekle.
He began his meal by drinking half a glass of ale.
- Yarım bardak bira içerek yemeğine başladı.
A function that is both quasiconvex and quasiconcave is quasilinear.
- Hem yarı-dışbükey hem de yarı-içbükey olan bir fonksiyon yarı-doğrusaldır.
They sat in a semi-circle.
- Onlar bir yarım daire içine oturdular.
Sami was lying on his side in a semi-fetal position.
- Sami yarı fetal bir pozisyonda yan yatıyordu.
The equator divides the globe into two hemispheres.
- Ekvator dünyayı iki yarımküreye böler.
The United States is in the Northern Hemisphere.
- Amerika Birleşik Devletleri Kuzey Yarım kürededir.
Never do things by halves.
- Hiçbir işi yarım yamalak yapma.
You shouldn't do things by halves.
- İşleri yarım bırakmamalısın.