Kötü hava yüzünden, o gelemedi.
 - Because of the bad weather, he couldn't come.
Yağmur yüzünden gelemedim.
 - I couldn't come because of the rain.
Yağmur nedeniyle toplantı iptal edildi.
 - The meeting was canceled because of the rain.
Bogdan Tanjević kolon kanseri nedeniyle istifa edecek.
 - Bogdan Tanjević will resign because of colon cancer.
Claude; sınıfımda klorofil dolayısıyla yeşil tenli olan ototrofik bir çocuk, ayın ormanlaşmasını hayal ediyor.
 - Claude, an autotropic boy in my class whose skin is green due to chlorophyll, dreams of foresting the moon.
Kaza onun dikkatsizliğinden dolayıydı.
 - The accident was due to his carelessness.
Gürültüden dolayı uyuyamıyoruz.
 - We can't sleep because of the noise.
Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
 - Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
Onun başarısı çoğunlukla iyi şansa bağlıydı.
 - His success was mostly due to good luck.