O, gönüllü olarak çalışmaya karar verdi.
- She resolved to work as a volunteer.
Birkaç fil Avrupa'ya taşınmak için gönüllü olurdu.
- Few elephants would volunteer to move to Europe.
Belkide gönüllü olmaya istekli olurdun.
- Perhaps you'd be willing to volunteer.
Her yıl, örgüt Frizyen dilinde yazılmış kitapları satmak için kapıdan kapıya giden gönüllülerle ilgili çok sayıda toplantı organize eder.
- Every year, the organisation organises a number of meetings of volunteers who go door-to-door to sell Frisian books.
Onların gönüllülere ihtiyacı var.
- They are in need of volunteers.
Gönüllülük için teşekkürler.
- Thanks for volunteering.
Gönüllülük deneyimi, sizi daha fazla istihdam edilebilir kılabilir.
- Experience in volunteering can make you more employable.
... and that they are so many other ways to to volunteer you can volunteer time you ...
... In that respect, net literacy is a student-volunteer, ...