tekrarla

listen to the pronunciation of tekrarla
Турецкий язык - Английский Язык
Repeat
{f} repeated

He repeated his name slowly. - Yavaşça adını tekrarladı.

Lincoln repeated the words. - Lincoln sözlerini tekrarladı.

ingeminate
rehearse
answer back
{f} repeating

I don't want to bore you by repeating things you already know. - Zaten bildiğin şeyleri tekrarlayarak seni sıkmak istemiyorum.

Repeating a mistake without recognizing it as one, is the biggest mistake of all. - Bir bütün olarak tanımadan bir hatayı tekrarlamak hepsinin içinde en büyük hatadır.

{f} rewording
reword
encores
tekrar
repetition

Repetition plays a very important role in language learning. - Tekrarlama, dil öğrenmede çok önemli bir rol oynamaktadır.

Repetition helps you remember something. - Tekrarlama senin bir şey hatırlamana yardım eder.

tekrarlamak
repeat

How many times do I have to repeat that she isn't my friend? - Onun benim arkadaşım olmadığını kaç defa tekrarlamak zorundayım.

Madness is repeating the same experience, expecting the results to be different. - Çılgınlık, sonuçların farklı olacağını umarak, aynı deneyimi tekrarlamaktır.

tekrar
again

And I will raise it again in three days. - Ve onu üç günde tekrar kaldıracağım.

The convention voted again. - Kurultay tekrar oylama yaptı.

tekrar
once again

Could you please repeat it once again? - Lütfen onu bir kez daha tekrarlar mısın?

Could you please say that once again in French? - Lütfen onu Fransızca olarak bir kez daha tekrar söyler misiniz?

tekrarlamak
{f} rehearse
tekrarlamak
replicate
tekrarlamak
recur
tekrar
{i} repeat

His repeated delinquencies brought him to court. - Tekrarlanan suçları onu mahkemeye getirdi.

Could you repeat that, please? - Lütfen şunu yeniden tekrarlayabilir misin?

tekrar
over

Do I have to do it over again? - Ben onu tekrar yapmak zorunda mıyım?

Delegates voted over and over again. - Delegeler tekrar tekrar oy kullandı.

tekrarlamak
say

If you don't say anything, you won't be called on to repeat it. - Hiçbir şey söylemezsen, bunu tekrarlamak için çağrılmayacaksın.

tekrarlamak
renew
tekrar
over again

I've told you over and over again not to do that. - Onu yapmamanı sana tekrar tekrar söyledim.

Delegates voted over and over again. - Delegeler tekrar tekrar oy kullandı.

tekrar
recap

Tom attempted to escape but was quickly recaptured by his kidnappers. - Tom kaçmaya çalıştı ama onu kaçıranlar tarafından hızla tekrar yakalandı.

tekrarlamak
reiterate
tekrarlamak
re enact
tekrarlamak
{f} retell
tekrarlamak
reenact
tekrar
function buttons
tekrar
from the first
tekrar
litany
tekrar
bis
tekrar
replication
tekrar
afresh
tekrar
iteration
tekrar
re-

He also didn't pass the re-exam. - Tekrarlanan sınavı da geçmedi.

Rules only change when a sufficient number of people violate them causing the rule makers to re-examine their original purpose. - Kurallar, yeterli sayıda insan kuralları ihlal ettiğinde değişir ve kural koyucuların orijinal amaçlarını tekrar incelemelerine neden olur.

tekrar
all

My parents didn't allow me to see Tom again. - Ebeveynlerim Tom'u tekrar görmem için bana izin vermedi.

You're wasting your time with all this needless repetition so spare us the long-winded explanation. - Bütün bu gereksiz tekrarla zamanını boşa harcıyorsun bu yüzden bize uzun soluklu bir açıklama yap.

tekrar
back

If you cut the tail off of a lizard, it will grow back. - Bir kertenkelenin kuyruğunu kesersen, o tekrar uzar.

You'll have to come back in a while: the man dealing with that business has just gone out. - Kısa bir süre içinde tekrar gelmek zorunda kalacaksın: o işle ilgilenen adam az önce dışarı çıktı.

tekrar
action replay
tekrar
troll
tekrar
rehearsal
tekrar
tauto-
tekrar
duplication
tekrar
retrieve

Your attempt to retrieve your password was not successful. Please try again. - Şifrenizi geri alma girişiminiz başarılı değildir. Lütfen tekrar deneyin.

tekrarlamak
run
tekrarlamak
reduplicate
tekrarlamak
ditto
tekrarlamak
re-enact
tekrarlamak
reword
tekrarlamak
run over
tekrarlamak
ingeninate
tekrarlamak
go
tekrarlamak
reproduce
tekrarlamak
retrace
tekrarlamak
echo
tekrarlamak
redouble
tekrarlamak
(Havacılık) readback
tekrarlamak
resume
tekrarlamak
affirm
tekrar
ana-
tekrar
revision
tekrarlamak
play back
tekrarlamak
ingeminate
tekrarlamak
rerun
tekrarlamak
run through
tekrar
{i} reiteration
tekrar
back again
tekrarlamak
do over
tekrar
again, over, over again, once more
tekrar
(ders) review
tekrar
repetition; (televizyonda) action replay; again yine, gene, yeniden
tekrar
all over

We have to start all over again. - Biz tekrar baştan başlamak zorundayız.

Tom had to listen to the whole story all over again. - Tom bütün hikayeyi tekrar baştan dinlemek zorunda kaldı.

tekrar
encore

The crowd cried out for an encore. - Kalabalık tekrar için bağırdı.

tekrar
recapitulation
tekrar
re
tekrar
recurrence
tekrar
repetition, repeat
tekrar
anew
tekrar
tauto
tekrar
riff
tekrar
replay

Replay the last 10 seconds. - Son 10 saniyeyi tekrar oynat.

tekrar
an
tekrar
rehash
tekrar
reprise
tekrarlamak
rebroadcast
tekrarlamak
to repeat, to reiterate yinelemek
tekrarlamak
(Hukuk) re-iterate
tekrarlamak
recap
tekrarlamak
(ders) revise
tekrarlamak
relapse
tekrarlamak
go over
tekrarlamak
say over
tekrarlamak
iterate
tekrarlamak
recapitulate
tekrarlamak
(hastalık vb.) recrudesce
tekrarlamak
to repeat; to do (something) again
tekrarlamak
return
tekrarlamak
duplicate
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение tekrarla в Турецкий язык Турецкий язык словарь

tekrarlamak
Tekrar etmek, yeni baştan yapmak
TEKRAR
(Osmanlı Dönemi) Bir daha, yine, yeniden
TEKRAR
(Osmanlı Dönemi) (Kerr. den) Bir şeyi iki veya daha fazla yapma
Tekrar
(Osmanlı Dönemi) TERDAD
Tekrar
yine
tekrar
Aynı olayın, işin, hareketin yeniden ortaya çıkışı, tekrarlanması
tekrar
Bir daha, yine, yeniden, gene
tekrar
Bir konuşma veya yazıda aynı düşünceyi, kelimeyi birçok defa söyleme
tekrar
Bir daha, yine, yeniden, gene: "Kimi yaralandı geldi, tekrar gitti, kimi şehit oldu."- M. Ş. Esendal
tekrar
Aynı olayın, işin, hareketin yeniden ortaya çıkışı, tekrarlanması: "Gerçi hayat kitaba sığmayacak kadar geniştir, fakat tekrarlarla doludur."- A. Haşim
tekrarlamak
Tekrar etmek, yeni baştan yapmak: "Kar, çam ormanlarını kapladıkça tekrarlayıp durduğu mısraları, bir başkasıyla paylaşmak istemişti."- A. İlhan
tekrarlamak
(Osmanlı Dönemi) tekerrür
tekrarlamak
(Osmanlı Dönemi) tekrir
tekrarla
Избранное