ortaya çık

listen to the pronunciation of ortaya çık
Турецкий язык - Английский Язык
come out

The truth will come out. - Gerçek ortaya çıkacak.

Tom doesn't want the truth to come out. - Tom gerçeğin ortaya çıkmasını istemiyor.

{f} surfacing
arisen

The problem has arisen simply because you didn't follow my instructions. - Problem sadece benim talimatlarımı izlememenizden ortaya çıktı.

Some unexpected difficulties have arisen. - Bazı beklenmedik zorluklar ortaya çıktı.

arose

The accident arose from a simple mistake. - Kaza basit bir hatadan ortaya çıktı.

This tradition arose in China. - Bu gelenek Çin'de ortaya çıkmıştır.

arise

How did this misunderstanding ever arise? - Bu yanlış anlama nasıl ortaya çıktı?

The problem has arisen simply because you didn't follow my instructions. - Problem sadece benim talimatlarımı izlememenizden ortaya çıktı.