isyancılar

listen to the pronunciation of isyancılar
Турецкий язык - Английский Язык
rebels
third-person singular of rebel
plural of rebel
isyan
insurrection
isyancı
{s} rebellious
isyan
riot

The worst riot was in Chicago. - En kötü isyan Şikago'da idi.

The rioters beat him badly. - İsyancılar onu kötü yendi.

isyan
{i} rebellion

The army quelled the rebellion. - Ordu isyanı bastırdı.

John Brown's rebellion was crushed. - John Brown'ın isyanı bastırıldı.

isyancı
rebel

The rebels took control of the capital. - İsyancılar başkentin kontrolünü ele geçirdiler.

They urged him to punish the rebels. - İsyancıları cezalandırmak için ona ısrar etti.

isyan
revolt

The Maccabean revolt was started by Matityahu HaKohen. - Maccabi isyanı Matityahu Hakohen tarafından başlatıldı.

In 1911, a revolt broke out. - 1911 yılında bir isyan patlak verdi.

isyan
uprising

The uprising was brutally suppressed. - İsyan çok sert bir biçimde bastırıldı.

isyan
mutiny

A mutiny on my ship? It's completely impossible. - Benim gemimde bir isyan mı? Bu tamamen imkansız.

isyan
outbreak
isyan
sedition
isyan
(Askeri) munity
isyan
insurgent

About thirty insurgents were killed. - Yaklaşık otuz isyancı öldürüldü.

isyan
rising
isyancı
insurrectional
isyancı
mutineer
isyancı
insurrectionary
isyan
rebellion, revolt, mutiny, riot, rising, uprising, insurrection
isyan
insurgence
isyan
insurgency
isyan
contumacy
isyan
risinq
isyancı
insurgent

About thirty insurgents were killed. - Yaklaşık otuz isyancı öldürüldü.

isyancı
mutinous
isyancı
insurrectionist
isyancı
rebel, mutineer; rebellious
isyancı
rioter

The rioters beat many policemen to death. - İsyancılar birçok polisi öldüresiye dövdüler.

The rioters beat him badly. - İsyancılar onu kötü yendi.

Турецкий язык - Турецкий язык

Определение isyancılar в Турецкий язык Турецкий язык словарь

isyan
Bir düzene veya emre boyun eğmeme, uymama, itaat etmeme
isyan
(Osmanlı Dönemi) baş kaldırmak, söz dinlememek, ayaklanmak
isyan
Herhangi bir amaçla kurulu düzene veya devlet güçlerine karşı gelme, baş kaldırma, ayaklanma
isyan
Bir düzene veya emre boyun eğmeme, uymama, itaat etmeme: "Bu kız beni ilk defa çevreme karşı isyandan, her şeye ibrazdan kurtardı."- H. E. Adıvar
isyan
Ayaklanma
isyancı
Baş kaldırıcı (kimse), asi
İSYAN
(Osmanlı Dönemi) İtaatsizlik. Emre karşı gelmek. Ayaklanmak
İsyan
(Osmanlı Dönemi) MUBİK
isyancılar
Избранное