isyan

listen to the pronunciation of isyan
Турецкий язык - Английский Язык
insurrection
riot

The riot got out of hand. - İsyan kontrolden çıktı.

The rioters beat him badly. - İsyancılar onu kötü yendi.

revolt

In 1911, a revolt broke out. - 1911 yılında bir isyan patlak verdi.

The revolt was put down with little trouble. - İsyan küçük bir sorun ile bastırıldı.

rebellion

The army quelled the rebellion. - Ordu isyanı bastırdı.

The troops easily put down the rebellion. - Askerler isyanı kolayca bastırdı.

uprising

The uprising was brutally suppressed. - İsyan çok sert bir biçimde bastırıldı.

mutiny

A mutiny on my ship? It's completely impossible. - Benim gemimde bir isyan mı? Bu tamamen imkansız.

outbreak
sedition
(Askeri) munity
insurgent

About thirty insurgents were killed. - Yaklaşık otuz isyancı öldürüldü.

rising
rebellion, revolt, mutiny, riot, rising, uprising, insurrection
insurgence
insurgency
contumacy
risinq
isyan etmek
riot
isyan etmek
mutiny
isyan ederek
revolting
isyan etme
revolting
isyan etmek
revolt at
isyan etmek
react against
isyan etmek
rise against
isyan halinde olmak
(deyim) be up in arms
isyan çıkaran
riotous
isyan çıkarmak
revolt
isyan çıkmak
break out
isyan etme
to revolt
isyan ettirmek
to revolt
isyan bayrağı
red flag
isyan bayrağını açmak
to rebel
isyan başlatan
incitive
isyan etmek
to rebel, to revolt, to riot, to rise (against)
isyan etmek
revolt against
isyan etmek
revolt
isyan etmek
rebel
isyan etmek
to rebel
isyan niteliğinde
insurrectionary
isyan niteliğinde
insurrectional
bastırmak (isyan)
quell
isyan etmek
rise up
ayaklanma, isyan etmek
insurrection, mutiny
ayaklanmak, isyan etmek
To revolt, to rebel
isyan etmek
to uprise
isyanlar
mutinies
ayaklanmaya karşı koyma, karşı isyan
(Askeri) counterinsurgency
dip dalga (isyan vb)
roust
kalan imkan ve kabiliyetleri değerlendirme; isyan bastırma kimyasal maddesi
(Askeri) residual capabilities assessment; riot control agent
Турецкий язык - Турецкий язык
Bir düzene veya emre boyun eğmeme, uymama, itaat etmeme
(Osmanlı Dönemi) baş kaldırmak, söz dinlememek, ayaklanmak
Herhangi bir amaçla kurulu düzene veya devlet güçlerine karşı gelme, baş kaldırma, ayaklanma
Bir düzene veya emre boyun eğmeme, uymama, itaat etmeme: "Bu kız beni ilk defa çevreme karşı isyandan, her şeye ibrazdan kurtardı."- H. E. Adıvar
Ayaklanma
İSYAN
(Osmanlı Dönemi) İtaatsizlik. Emre karşı gelmek. Ayaklanmak
isyan etmek
Ayaklanmak
isyan etmek
Kabullenmemek, razı olmamak
İsyan
(Osmanlı Dönemi) MUBİK
İsyanlar
(Osmanlı Dönemi) MAASÎ
isyan
Избранное