Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm.
- I am sorry to trouble you.
Ben, sizi bu kadar uzun beklettiğim için üzgünüm.
- I am sorry to have kept you waiting so long.
Onu işittiğime üzüldüm.
- I am sorry to hear that.
Geç kaldığım için üzgünüm.
- I'm sorry about being late.
Geç kaldığım için üzgünüm.
- I'm sorry to be late.
Affedersiniz fakat söylediğinizi anlamadım.
- I'm sorry, but I didn't catch what you said.
Affedersiniz ama bu video artık mevcut değil.
- I'm sorry, but it's no longer available.
... >>> I'm sorry to ask, but can I have a hug, too? ...
... I'M SORRY, MR. TURNER, BUT THAT'S NOT GONNA HAPPEN. ...