I looked at her full of amazement and admiration. After a while she hissed Don't stand there gawking!
- Şaşkınlık ve hayranlık dolu olarak ona baktım. Bir süre sonra o seslendi Aval aval bakarak orada durma!
Who can read the heroic deeds of brave men without a feeling of respect and admiration?
- Kim saygı ve hayranlık hissi duymadan cesur insanların kahramanca eylemlerini okuyabilir?
Hero worship is a dangerous thing.
- Taparcasına hayranlık duymak tehlikeli bir şey.
Mary received a note from a secret admirer.
- Mary gizli bir hayranından bir not aldı.
I heard that you've got a secret admirer.
- Gizli bir hayranın olduğunu duydum.
I am fan of football.
- Ben futbol hayranıyım.
I'm not a fan of Kim Kardashian.
- Kim Kardashian'ın bir hayranı değilim.
Tom has done an admirable job.
- Tom hayranlık uyandıran bir iş yaptı.
Tom is a yoga enthusiast.
- Tom bir yoga hayranı.
Thanks to Facebook, stalking is no longer the bastion of a few devoted enthusiasts, but a highly automated task convenient enough even for the busy housewife.
- Facebook sayesinde, sinsice izlemek artık birkaç özverili hayranın kalesi değildir ama yoğun ev kadını için bile oldukça uygun bir yüksek otomasyonlu görevdir.
Tom was admiring my new car at the time the truck crashed into it.
- Tom, kamyon yeni arabama çarptığı zaman ona hayran oluyordu.
I cannot help admiring your new car.
- Benim yeni arabana hayran olmamam elimde değil.
Tom is nuts about squirrels.
- Tom sincaplara hayran.