dışarı çıkma

Турецкий язык - Английский Язык

Определение dışarı çıkma в Турецкий язык Английский Язык словарь

egression

egress

bounce out

Связанные Термины

dışarı çıkmak

go out

I was obliged to go out yesterday. - Dün dışarı çıkmak zorunda kaldım.

Although the pressure of studying at the University of Cambridge is very high, many students still have time to go out and have fun. - Cambridge Üniversitesi'nde öğrenim zorluğu çok yüksek olmasına rağmen, çok sayıda öğrencinin hâlâ dışarı çıkmak ve eğlenmek için zamanı var.

dışarı çık

went out

Tom put his hat on and went outside. - Tom şapkasını giydi ve dışarı çıktı.

I went out with my friends. - Ben arkadaşlarımla dışarı çıktım.

dışarı çıkmak

step out

dışarı çıkmak

move out

Sami wanted to move out. - Sami dışarı çıkmak istiyordu.

dışarı çıkmak

(deyim) come out for

dışarı çıkmak

protrude

dışarı çıkmak

pop out

dışarı çıkmak

(Konuşma Dili) go for

dışarı çık

gone out

Mother has just gone out shopping. - Anne az önce alışveriş için dışarı çıktı.

I'm afraid he's just gone out. - Maalesef o az önce dışarı çıktı.

dışarı çık

walkout

dışarı çıkmak

step outside

dışarı çıkmak

climb out of

dışarı çıkmak

to go out, to pop out

dışarı çıkmak

1. to go out. 2. to defecate

dışarı çıkmak

issue

dışarı çıkmak

pass out

Расстановка переносов

dı·şa·rı çık·ma