bir kez

listen to the pronunciation of bir kez
Турецкий язык - Английский Язык
once

When he was a student, he went to the disco only once. - Öğrenci olduğu zamanlar diskoya sadece bir kez gitti.

Stir once every fifteen minutes. - Her on beş dakikada bir kez karıştırın.

one time

Can I eat this mushroom? You can eat anything one time. - Bu mantarı yiyebilir miyim? Bir şeyi bir kez yiyebilirsin.

I have been to Kyoto one time. - Bir kez Kyoto'da bulundum.

ever

I promised my parents I would visit them at least once every three months. - Ebeveynlerime en az her üç ayda bir kez onları ziyaret edeceğime söz verdim.

Stir once every fifteen minutes. - Her on beş dakikada bir kez karıştırın.

e'er
for once

For once in my life, I'd like to do something right. - Hayatımda bir kez, doğru bir şey yapmak istiyorum.

Why can't you be nice to me for once? - Neden bir kez olsun bana karşı kibar olamıyorsun?

bir kez daha
once more

Explain it once more, Jerry. - Onu bir kez daha açıkla, Jerry.

She'll try it once more. - O onu bir kez daha deneyecek.

bir kez daha
once again

France and Britain were at war once again. - Fransa ve İngiltere bir kez daha savaştaydı.

Let's try once again. - Bir kez daha deneyelim.

bir kez daha
one more time

I'll say it one more time. - Bir kez daha söyleyeceğim.

Let's try one more time. - Bir kez daha deneyelim.

bir kez daha
(deyim) once and again
bir kez daha
on one occasion
bir kez sor
(Bilgisayar) ask once
bir kez yumurtlayan
(Denizbilim) semelparous
bir kez çalıştır
(Bilgisayar) run once
bir kez daha
once more, yet again, once again
bir kez daha bölmek
subdivide
bir kez olarak
for this once
bir kez parlayıp sönen
(deyim) a flash in the pan
bir kez tara
(Bilgisayar) scan once
bir kez yanıp sön
(Bilgisayar) flash once
bir kez daha
once more again
birkez
once
en az bir kez
at least one time
bir kez daha
afresh
bir iki kez
once or twice
hepsini bir kez dene
(Bilgisayar) round robin
Турецкий язык - Турецкий язык
bir yol
bir boy
bir