Tom sınav için iyi hazırlandı.
- Tom was well prepared for the exam.
Konuşmasını çok dikkatlice hazırladı.
- He prepared his speech very carefully.
Her önceden iyi hazırlanmış.
- Everything was prepared well in advance.
Hazırlanmış olmak zorunda olacağım.
- We'll have to be prepared.
Biz hareket etmek için hazırlanmak zorundayız.
- We've got to be prepared to act.
Tom hazırlanmak istiyor.
- Tom wants to be prepared.
Toplantı için dikkatlice hazırlandı.
- He prepared carefully for the meeting.
Öğrenciler sınav için hazırlandı.
- The students prepared for the examination.
Acil bir durum için hazırlıklı olmalısın.
- You must be prepared for an emergency.
Hazırlıklı olmak zorundayız.
- We have to be prepared.
He was ready to face his fate.
- Er war bereit, sich seinem Schicksal zu stellen.
I am ready to help you.
- Ich bin bereit, dir zu helfen.