Tom did a very foolish thing.
- Tom çok aptalca bir şey yaptı.
They said the deal was foolish.
- Onlar anlaşmanın aptalca olduğunu söyledi.
Why did you say such a stupid thing?
- Neden böyle aptalca bir şey söyledin?
When I tried to speak to her, I always found myself too shy to do more than stammer or say something stupid.
- Onunla konuşmaya çalıştığımda, ben her zaman kekelemekten ya da aptalca bir şey yapmaktan daha fazlasını yapamayacak kadar kendimi çok utangaç buldum.
It is a silly practice for non-Christians to send chocolates on St. Valentine's Day.
- Sevgililer Günü'nde çikolata göndermek, Hristiyan olmayanlar için aptalca bir başlangıç.
He often asks silly questions.
- O, sık sık aptalca sorular sorar.
It's so stupidly easy.
- Bu çok aptalca kolay.
I know it's crazy, but it's true.
- Bunun aptalca olduğunu biliyorum ama bu doğru.
If my parents find out you came over, they could do something crazy.
- Ebeveynlerim geldiğini öğrenirlerse aptalca bir şey yapabilirler.
Internet comments are generally idiotic.
- İnternet yorumları genellikle aptalca.
It's the most idiotic thing I've seen in my life.
- Bu, hayatımda gördüğüm en aptalca şey.
She behaved quite foolishly.
- O, oldukça aptalca davrandı.
My brother is always acting foolishly.
- Erkek kardeşim her zaman aptalca hareket ediyor.