age, or old age; as, a man in years

listen to the pronunciation of age, or old age; as, a man in years
Английский Язык - Турецкий язык

Определение age, or old age; as, a man in years в Английский Язык Турецкий язык словарь

year
sene

Babası geçen sene ölmüş. - His father died last year.

Geçen sene Bayan Kato sizin öğretmeniniz miydi? - Was Ms. Kato your teacher last year?

year
{i} yıl

Geçen yıl Londra'ya gittik. - We went to London last year.

Kasabayı ziyaret edenler yıldan yıla artıyor. - Visitors to that town increase in number year by year.

year
{i} yaş

Sam Tom'dan iki yaş küçük. - Sam is two years younger than Tom.

Babam yakında kırk yaşında olacak. - My father will soon be forty years old.

year
her zaman

Beş yaşındaki kızım kreşe her zaman mutlu ve enerji dolu gider. - My five year old daughter always goes to kindergarten happy and full of energy.

Böyle bir mikrodalga fırınla, her zaman Yılbaşı gecesidir! - With a microwave oven like this, it's always New Year's Eve!

year
daima

Ruslar Fransız yollarını kopyalar, ancak daima elli yıl sonra. - The Russians copy the French ways, but always fifty years later.

year
bir gezegenin güneş etrafinda döndüğü müddet
year
ihtiyarlık
year
zaman

İskoçyalı ve en az on iki yıllık değilse, o zaman viski değildir. - If it's not from Scotland and it hasn't been aged at least twelve years, then it isn't whisky.

On yıl uzun bir zamandır. - Ten years is a long time.

year
year after year her sene
year
year in year out seneden seneye daima
year
(Askeri) yıl Z

İlk birkaç yıl zordu. - The first few years were difficult.

Tayfunlar her yıl zarara yol açar. - Typhoons bring about damage every year.

year
year by year seneden seneye
year
a year and a daybir sene bir gün
Английский Язык - Английский Язык
year