As yet, the project is in the air.
- Proje şimdiye kadar kararlaştırılmamıştır.
I have not heard a word from him as yet.
- Şimdiye kadar ondan bir kelime duymadım.
He has written five books so far.
- Şimdiye kadar beş kitap yazdı.
So far, your action seems completely groundless.
- Şimdiye kadar, eyleminiz tamamen sebepsiz görünmektedir.
Adopting the new policy was the best thing this company ever did.
- Yeni politikayı benimsemek, bu şirketin şimdiye kadar yaptığı en iyi şeydi.
Kylie Minogue is the best singer I've ever heard!
- Kylie Minogue, şimdiye kadar duyduğum en iyi şarkıcıdır!
Has Tom found his keys yet?
- Tom şimdiye kadar anahtarlarını buldu mu?
The colony has not declared independence as yet.
- Sömürge şimdiye kadar bağımsızlık ilan etmedi.
They ought to have arrived there by this time.
- Şimdiye kadar oraya varmalıydılar.
I didn't see you until now.
- Şimdiye kadar seni görmedim.
Where have you been until now?
- Şimdiye kadar neredeydin?
Up till now the United States has called itself the world's police and continues suppression relying on military force.
- Şimdiye kadar Amerika Birleşik Devletleri kendini dünyanın polisi olarak adlandırdı ve askeri güce dayanarak baskıya devam etmektedir.