I don't want to hurt Tom again.
- Tom'u yeniden incitmek istemiyorum.
Please say that again!
- Lütfen onu yeniden söyleyin!
The death of her husband was her rebirth.
- Kocasının ölümü onun yeniden doğuşuydu.
Layla wanted to rebuild her marriage.
- Leyla evliliğini yeniden inşa etmek istedi.
The south had no money to rebuild.
- Güneylilerin yeniden inşa etmek için hiç parası yoktu.
Did you have to rewrite the paper?
- Kağıdı yeniden yazmak zorunda mıydın?
We started all over again.
- Her şeye yeniden başladık.
We can start over again.
- Yeniden başlayabiliriz.
Japan has to reconstruct its economy.
- Japonya, ekonomisini yeniden inşa etmek zorunda.
The brave soldiers went head-to-head with the enemy to regain their city.
- Cesur askerler şehri yeniden kazanmak için düşman ile boy ölçüştü.
Tom advised the job applicant to redo her resume.
- Tom başvuru sahibine özgeçmişini yeniden hazırlamasını tavsiye etti.
Ugh, because of you, now I have to redo everything!
- Öf, senin yüzünden, şimdi her şeyi yeniden yapmak zorundayım!
I have to start over.
- Yeniden başlamalıyım.
You can't start over.
- Yeniden başlayamazsın.
Have you tried restarting your router?
- Router'ını yeniden başlatmayı denedin mi?
Tom restarted his computer.
- Tom bilgisayarını yeniden başlattı.