yeniden

listen to the pronunciation of yeniden
Турецкий язык - Английский Язык
again

Call me again in two days. - İki gün içinde beni yeniden ara.

Please say that again! - Lütfen onu yeniden söyleyin!

over again

We have to start over again. - Yeniden başlamak zorundayız.

We can start over again. - Yeniden başlayabiliriz.

re
reset
(Bilgisayar) redo

Sami wanted the work redone. - Sami işin yeniden yapılmasını istedi.

Ugh, because of you, now I have to redo everything! - Öf, senin yüzünden, şimdi her şeyi yeniden yapmak zorundayım!

over

I think we'd better start over again. - Sanırım tekrar yeniden başlasak iyi olur.

Tom turned over a new leaf when he met Mary. - Tom, Meryem ile buluşunca yeniden doğmuş gibi oldu.

on one occasion
afresh

You need to forget the past and start afresh. - Geçmişi unutmak ve yeniden başlamak zorundasın.

encore

They clapped until the pianist played an encore. - Piyanist yeniden sahneye çağırıncaya kadar alkışladılar.

re-

Carter was re-nominated. - Carter yeniden aday gösterildi.

He won re-election twelve times. - O, on iki kez yeniden seçimi kazandı.

anew
again, anew, afresh tekrar
all over

Tom had to write the report all over again. - Tom raporu baştan yeniden yazmak zorundaydı.

We started all over again. - Her şeye yeniden başladık.

once more again
reconstructionist
you re
reinstated
reusable

Tom forgot his reusable shopping bag. - Tom yeniden kullanılabilir alışveriş çantasını unuttu.

Carry your drinking water in a reusable bottle. Plastic water bottles are an environmental disaster! - İçme suyunu yeniden kullanılabilir bir şişede taşıyın. Plastik su şişeleri çevresel bir felakettir!

reuse

This means you can reuse them freely for a textbook, for an application, for a research project, for anything! - Bu, onları bir ders kitabı için, bir uygulama için, bir araştırma projesi için, her şey için yeniden serbestçe kullanabileceğin anlamına gelir.

These rockets are designed for reuse. - Bu roketler yeniden kullanım için tasarlanmıştır.

reinstalling
denovo
{f} restore

Only after a century and a half of confusion was the royal authority restored. - Bir buçuk asırlık bir karmaşadan sonra kraliyet otoritesi yeniden kuruldu.

Order has been restored. - Düzen yeniden sağlandı.

newly
yeniden üretmek
reproduce
yeniden düzenlemek
reorganize
yeniden güven vermek
reassure
yeniden görünmek
reappear
yeniden doğuş
rebirth

The death of her husband was her rebirth. - Kocasının ölümü onun yeniden doğuşuydu.

yeniden inşa etmek
rebuild

Our task is to rebuild the wall. - Bizim görevimiz duvarı yeniden inşa etmektir.

Tom recruited immigrant workers to rebuild his mansion. - Tom konağını yeniden inşa etmek için göçmen işçileri işe aldı.

yeniden yazmak
rewrite

Did you have to rewrite the paper? - Kağıdı yeniden yazmak zorunda mıydın?

yeniden ele geçirmek
recapture
yeniden canlandırmak
revive
yeniden olmak
recur
yeniden başlamak
resume
yeniden doğuş
renaissance
yeniden düzenleme
reclamation
yeniden düzenlemek
reconstruct
yeniden gösterim
rerun
yeniden gözden geçirmek
revise
yeniden güven verme
reassurance
yeniden incelemek
review
yeniden inşa etmek
reconstruct

Japan has to reconstruct its economy. - Japonya, ekonomisini yeniden inşa etmek zorunda.

yeniden kazanmak
regain

The brave soldiers went head-to-head with the enemy to regain their city. - Cesur askerler şehri yeniden kazanmak için düşman ile boy ölçüştü.

yeniden kullanmak
reclaim
yeniden okumak
reread
yeniden onaylamak
reaffirm
yeniden oynamak
replay
yeniden yapılanma
restoration
yeniden örgütlemek
reorganize
yeniden şekillendirmek
restate
yeniden katılmak
rejoin
yeniden düzenleme
rearranging
yeniden düzenleme
shake up
yeniden düzenleme
re-formation
yeniden düzenlemek
reformulate
yeniden düzenlemek
rearrangement
yeniden kullanıma sokmak
recycle
yeniden yapmak
reiterate
yeniden yönlendirme
redirecting
yeniden yüklemek
restore
yeniden yürütmek
playback
yeniden üretim
regeneration
yeniden üretim
reproduction
yeniden yaratıcı
regenerative
yeniden üretimli
regenerative
yeniden askerilestirmek
re askerilestirmek
yeniden bakmak
take a fresh look
yeniden başla
restart

Tom restarted his computer. - Tom bilgisayarını yeniden başlattı.

Have you tried restarting your router? - Router'ını yeniden başlatmayı denedin mi?

yeniden değerleme
revaluation
yeniden doğmak; yeniden canlanmak
to be reborn, to revive
yeniden yapılanmak
to restructure
yeniden yerleştirme
reinstallment
yeniden çevrim
re-cycle
yeniden adet edinmek
resurrect
yeniden alma
recapture
yeniden açmak
reopen
yeniden aşılamak
revaccinate
yeniden basmak
reprint

Is it possible to reprint this article? - Bu yazıyı yeniden basmak mümkün mü?

yeniden başvuru
reapplication
yeniden birleşim
recombination
yeniden birleşmek
re join
yeniden can vermek
regenerate
yeniden canlandırma
(Hukuk) revitalization
yeniden canlandırma
revival
yeniden dağıtmak
redistribute
yeniden derlemek
to recompile
yeniden değerlendirme
re-examination
yeniden değerlendirme
reappraisal
yeniden dirilme
resurgence
yeniden doldurmak
replenish
yeniden doğma
a new lease of life
yeniden doğma
palingenesis
yeniden doğmak
take on a new lease of life
yeniden doğrulama
reaffirmation
yeniden dönmek
revert
yeniden döşemek
re lay
yeniden düzeltmek
rearrange
yeniden düzeltmek
readjust
yeniden düzenleme
redeployment
yeniden düzenlemek
rearrange , reorder
yeniden formatlama
reformating
yeniden geliştirme
redevelopment
yeniden geçirmez hale getirmek
reproof
yeniden görünmek
re emerge
yeniden istila etmek
recapture
yeniden katlamak
redouble
yeniden kurmak
redraw
yeniden kurula sunmak
recommit
yeniden kötüleşmek
recrudesce
yeniden oluşturmak
to reconstitute, to regenerate
yeniden oya sunmak
reconsider
yeniden paketlemek
repack
yeniden sahip olmak
repossess
yeniden seçilebilir
re eligible
yeniden silahlandırmak
rearm
yeniden suç işleme eğilimi
recidivism
yeniden söylemek
restate
yeniden tedavüle çıkarmak
reissue
yeniden teşkilatlanma müşterek dağıtım tablosu
(Askeri) reconstitution joint table of distribution
yeniden toplama
regroupment
yeniden tutuklamak
recommit to prison
yeniden vaftiz
rechristening
yeniden yapılaşma
New Deal
yeniden çıkartabilir miyim
Can I have it reissued
yeniden çıkmak
resurge
yeniden özetlemek
recapitulate
yeniden ışıma
reradiation
yeniden şarj etmek
recharge
yeniden düzenlemek
{f} rearrange
yeniden değerlendirme
reassessment
yeniden düzenlemek
{f} reform
yeniden kur
(Bilgisayar) rebuild
yeniden derleme
recompilation
yeniden derleme
{i} recompile
yeniden değerlendirme
revaluation
yeniden değerlendirme
revalorization
yeniden değerlendirmek
revaluate
yeniden değerlendirmek
revalorize
yeniden doğmuş
born again

If you were born again, which gender would you pick? - Yeniden doğmuş olsaydın hangi cinsiyeti seçerdin?

yeniden düzenleme
reconversion
yeniden düzenleme
readjustment
yeniden düzenleme
rearrangement
yeniden düzenleme
reorganization
yeniden düzenlemek
reconvert
yeniden düzenlemek
do over
yeniden düzenlemek
{f} reconstitute
yeniden geliştirme
redeployment
yeniden kur
reestablish

In 1854, Le Verrier became director of the Observatory of Paris. At the time, this observatory was in decay. Le Verrier reestablished the observatory as a place where good science was taking place. - 1854'te Le Verrier Paris gözlem evi müdürü oldu. O dönemlerde bu gözlem evi parçalanma içindeydi. Le Verrier gözlem evini iyi bilimin yer aldığı bir yer olarak yeniden kurdu.

yeniden sun
resubmit
yeniden sun
re submit
Yeniden değerlendirme
reevaluation
Yeniden düzenleme
realignment
Yeniden düzenlemek
rejig
yeniden değerlendirmek
re-assess
yeniden değerlendirmek
appraise again
yeniden değerlendirmek
re assess
yeniden düzenleme
re act
yeniden düzenlemek
re edit
yeniden düzenlemek
re-arrange
yeniden değerlendirme
reassesment
yeniden değerlendirme
re examination
yeniden değerlendirmek
reappraise
yeniden değerlendirmek
{f} reevaluate
yeniden değerlendirmek
{f} reexamine
yeniden dirilen
resurgent
yeniden doğmuş
reborn

I feel like I've been reborn. - Yeniden doğmuşum gibi hissediyorum.

If I were reborn, I would want to learn the violin. - Yeniden doğmuş olsaydım keman öğrenmek isterdim.

yeniden doğuş
renascence
yeniden düzenleme
reformation
yeniden düzenleme
reform

We need to reform our immigration system. - Göçmenlik sistemimizi yeniden düzenlememiz gerekir.

yeniden düzenlemek
readjust
yeniden düzenlemek
redeploy
yeniden düzenlemek
redraw
yeniden düzenlemek
recompose
yeniden düzenlemek
to rearrange
Турецкий язык - Турецкий язык
Gene, yine, bir daha, tekrar: "Yemekhaneye indiğim zaman gönül bulantılarım yeniden teperdi."- Y. K. Karaosmanoğlu
Gene, yine, bir daha, tekrar
yeniden yeniye
Çok yakın bir süreden beri, çok yakın geçmişte
Английский Язык - Турецкий язык

Определение yeniden в Английский Язык Турецкий язык словарь

recreate yeniden yaratmak, yeniden canlandirmak
(üyeliğe) almak, üye yapmak
recreate yeniden yaratmak, yeniden canlandirmak
askere almak
recreate yeniden yaratmak, yeniden canlandirmak
ise almak, çalıştırmak
yeniden
Избранное