ortaya çık

listen to the pronunciation of ortaya çık
Турецкий язык - Английский Язык
come out

However long you try to hide it, the lies will come out anyway. - Ne kadar saklamaya çalışırsan çalış, yalanlar her zaman ortaya çıkar.

The stars come out at night. - Yıldızlar gece ortaya çıkarlar.

{f} surfacing
arisen

A new difficulty has arisen. - Yeni bir zorluk ortaya çıktı.

Some unexpected difficulties have arisen. - Bazı beklenmedik zorluklar ortaya çıktı.

arose

This tradition arose in China. - Bu gelenek Çin'de ortaya çıkmıştır.

The accident arose from a simple mistake. - Kaza basit bir hatadan ortaya çıktı.

arise

The problem has arisen simply because you didn't follow my instructions. - Problem sadece benim talimatlarımı izlememenizden ortaya çıktı.

Trade friction might arise between the two nations at any moment. - İki ülke arasında her an bir ticari sürtünme ortaya çıkabilir.