in addition

listen to the pronunciation of in addition
Английский Язык - Турецкий язык
ek olarak

İngilizceye ek olarak Almanca eğitimi yapmak istiyorum. - I want to study German in addition to English.

İngilizceye ek olarak Fransızca eğitimi de alıyorum. - I study French in addition to English.

yanında
bundan başka
yanı sıra

Ünlü bir fizikçi olmanın yanı sıra, o büyük bir romancıdır. - In addition to being a famous physicist, he is a great novelist.

İngilizcenin yanı sıra, Almanca da konuşur. - In addition to English, he speaks German.

fazladan
ayrıca

Ayrıca on bin yen ödemek zorunda kaldık. - We had to pay ten thousand yen in addition.

Ayrıca yaşlıların birbiriyle kaynaşabilmeleri ve Amerikan yaşamında aktif katılımcılar olarak kalabilmeleri için çok sayıda gruplar kurulmuştur. - In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.

bir de

Düzenli testler almaya ek olarak, bizim uzun bir deneme teslim etmemiz gerekiyor. - In addition to taking the regular tests, we have to hand in a long essay.

ilaveten

Matematik, fizik ve astronomiye ilaveten Newton'un aynı zamanda simya, mistisizm ve teolojiye bir ilgisi vardı. - In addition to mathematics, physics and astronomy, Newton also had an interest in alchemy, mysticism and theology.

İlaveten 5 dolar ödemek zorunda kaldım. - I had to pay 5 dollars in addition.

Bir de, hem de, ek olarak, dahası
İlave olarak

Beni kiralamasına ilave olarak, bana biraz öğüt verdi. - In addition to hiring me, he gave me a piece of advice.

ek te
hem de
üste

Hava soğuktu ve üstelik rüzgarlıydı. - It was cold, and in addition, it was windy.

yet
henüz

Romanın son sayfasını henüz okumadım. - I haven't read the final page of the novel yet.

Yemek henüz hazır değil. - The food's not ready yet.

yet
sonunda

Sonunda soğuk algınlığın bitti mi? - Are you over your cold yet?

Sonunda gerçeği öğrenecek. - He is yet to know the truth.

in addition to
ek olarak

İngilizceye ek olarak Fransızca eğitimi de alıyorum. - I study French in addition to English.

Diğer endişelerime ek olarak, bu olmak zorunda. - In addition to my other worries, this has to happen.

yet
conj. yine de
in addition that
üstelik
in addition to
yanında
in addition to
fazla olarak
in addition to
buna ek olarak
in addition to
-e ilaveten
in addition to
ekstradan
in addition to
ilave olarak

Beni kiralamasına ilave olarak, bana biraz öğüt verdi. - In addition to hiring me, he gave me a piece of advice.

in addition to
bir de

Düzenli testler almaya ek olarak, bizim uzun bir deneme teslim etmemiz gerekiyor. - In addition to taking the regular tests, we have to hand in a long essay.

on top
(Bilgisayar) üstte

Biz her zaman altta değil ve üstte olabilir miyiz? - May we always be on top and not at the bottom.

yet
şimdi

Şimdi vardım. Valizimi bile henüz boşaltmadım. - I've just arrived. I haven't even emptied my suitcases yet.

Şimdiye kadar hiçbir kazağı bitirmedim. - As yet, I have not completed the sweater.

yet
şu anda

Şu anda hiç planın var mı? - Do you have any plans yet?

Elvis'in şu anda yaşadığına inanıyorum. - I believe Elvis yet lives.

yet
oysaki
in addition to
e ek olarak
yet
daha

Tepenin üstüne ulaştığımızda rüzgar daha da sert esti. - The wind blew harder yet when we reached the top of the hill.

Tom'un üçüncü evliliği mutsuzdu ve hâlâ bir kez daha boşanmayı düşünüyordu. - Tom's third marriage was unhappy and he was considering yet another divorce.

yet
şu tapta
yet
aynı zamanda
yet
yine de

Yine de ona pişman olacaksın. - You will yet regret it.

Kompozisyonun yine de en iyisi. - Your composition is the best yet.

in addition to
bunun yanısıra
on top
üst

Deprem vurduğunda masanın üstündeki her şey tıkırdamaya başladı. - Everything on top of the table started rattling when the earthquake hit.

Tom cüzdanını konsolun üstüne koydu. - Tom put his wallet on top of the dresser.

yet
bununla beraber
ın addition
Buna ek

Buna ek olarak bir şeye ihtiyacın var mı? - Do you need anything in addition?

in addition to
-e ek olarak
in addition to
ilaveten

Matematik, fizik ve astronomiye ilaveten Newton'un aynı zamanda simya, mistisizm ve teolojiye bir ilgisi vardı. - In addition to mathematics, physics and astronomy, Newton also had an interest in alchemy, mysticism and theology.

in addition to
ayrıca
in addition to
maada
yet
ama

Uzun süredir Fransızca öğreniyorum ama henüz akıcı değilim. - I've been studying French for a long time, but I'm not yet fluent.

Tom gelmek için söz verdi, ama henüz gelmedi. - Tom promised to come, but hasn't showed up yet.

yet
ve yine
yet
(zarf) hâlâ, henüz, daha, şimdiye kadar, şimdiye dek, sonunda, hatta, yine de
yet
derhal
yet
ancak

Ülke bölünür ancak dağlar ve ırmaklar vardır. - The country is divided, yet there are mountains and rivers.

Richter ölçeğine göre büyüklüğü 5.0'ı aşan beş sarsıntı sadece bu hafta Japonya sarstı, ancak bilim adamları beklenen en büyük artçının henüz vurmadığı konusunda uyarıyorlar. - Five tremors in excess of magnitude 5.0 on the Richter scale have shaken Japan just this week, but scientists are warning that the largest expected aftershock has yet to hit.

yet
not as yet henüz değil
Английский Язык - Английский Язык
also; as well; besides
on top
yet
also, on top of that
by way of addition; furthermore; "he serves additionally as the CEO"
in addition to
on top of, extra to
in addition to
besides
in addition

    Расстановка переносов

    in ad·di·tion

    Турецкое произношение

    în ıdîşın

    Синонимы

    addedly, additionally

    Произношение

    /ən əˈdəsʜən/ /ɪn əˈdɪʃən/

    Общие Словосочетания

    in addition to, in addition that

    Видео

    ... show you phones in a second as well. But before we do, I want to show you that in addition ...
    ... So in addition to the request from Googlebot, there is also ...
Избранное