also, on top of that

listen to the pronunciation of also, on top of that
Английский Язык - Турецкий язык

Определение also, on top of that в Английский Язык Турецкий язык словарь

on top of
-e ek olarak, -in yanı sıra, ile beraber: He's doing this on top of his regular job. Bunu asıl işinden ayrı olarak yapıyor. He asked for a
on top of
ayrıca
in addition
yanında
in addition
bundan başka
in addition
yanı sıra

İyi bir doktor olmasının yanı sıra, o çok ünlü bir roman yazarıydı. - In addition to being a doctor, he was a very famous novelist.

Ünlü bir fizikçi olmanın yanı sıra, o büyük bir romancıdır. - In addition to being a famous physicist, he is a great novelist.

in addition
fazladan
on top of
üstüne

Bu kitabı diğerlerinin üstüne koy. - Put this book on top of the others.

Tom cüzdanını konsolun üstüne koydu. - Tom put his wallet on top of the dresser.

on top of
-e ilaveten
on top of
-in yanı sıra
on top of
üstünde

Kedi masanın üstünde oturuyor. - The cat is sitting on top of the table.

Deprem vurduğunda masanın üstündeki her şey tıkırdamaya başladı. - Everything on top of the table started rattling when the earthquake hit.

on top of
ile beraber
on top of
-e ek olarak
on top of
tepesinde

Ne zaman bir dağın tepesinde olsam kendimi minnettar hissediyorum. - Whenever I'm on top of a mountain, I feel grateful.

Tom bir terfi aldıktan sonra kendini dünyanın tepesindeymiş gibi hissediyordu. - Tom was feeling on top of the world after getting a promotion.

in addition
ek olarak

Maaşına ek olarak biraz geliri var. - He has some income in addition to his salary.

Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur. - In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.

in addition
ilaveten

İlaveten 5 dolar ödemek zorunda kaldım. - I had to pay 5 dollars in addition.

Matematik, fizik ve astronomiye ilaveten Newton'un aynı zamanda simya, mistisizm ve teolojiye bir ilgisi vardı. - In addition to mathematics, physics and astronomy, Newton also had an interest in alchemy, mysticism and theology.

on top of
üstelik
on top of
in tepesinde
in addition
Bir de, hem de, ek olarak, dahası
in addition
Bir de, hem de, buna ek olarak
in addition
İlave olarak

Beni kiralamasına ilave olarak, bana biraz öğüt verdi. - In addition to hiring me, he gave me a piece of advice.

on top of
-e ek olarak, -in yani sıra, ile beraber: "He's doing this on top of his regular job. - Bunu asıl işinden ayrı olarak yapıyor.", "She asked for a promotion, and on top of that she wanted a raise. - Terfiini istedi; bir de üstüne üstlük bir maaş artışı talep etti."
in addition
bir de

Düzenli testler almaya ek olarak, bizim uzun bir deneme teslim etmemiz gerekiyor. - In addition to taking the regular tests, we have to hand in a long essay.

in addition
hem de
on top of
-in tepesinde
Английский Язык - Английский Язык
in addition
on top of
Fully informed about, and in control of something; up to speed with

I have sorted out the problems and am now on top of the situation.

on top of
In addition to something else

. . and on top of all that, I got a puncture!.

on top of
Atop
on top of
over all of, over the surface of; in addition to
also, on top of that
Избранное