He looks to me with much admiration.
- O bana büyük bir hayranlıkla bakıyor.
Who can read the heroic deeds of brave men without a feeling of respect and admiration?
- Kim saygı ve hayranlık hissi duymadan cesur insanların kahramanca eylemlerini okuyabilir?
Hero worship is a dangerous thing.
- Taparcasına hayranlık duymak tehlikeli bir şey.
Tom didn't know that he had a secret admirer.
- Tom gizli bir hayranı olduğunu bilmiyordu.
I know who your secret admirer is.
- Senin gizli hayranının kim olduğunu biliyorum.
I am fan of football.
- Ben futbol hayranıyım.
I'm a fan of Tatoeba.
- Tatoeba'nın bir hayranıyım.
Tom has done an admirable job.
- Tom hayranlık uyandıran bir iş yaptı.
Thanks to Facebook, stalking is no longer the bastion of a few devoted enthusiasts, but a highly automated task convenient enough even for the busy housewife.
- Facebook sayesinde, sinsice izlemek artık birkaç özverili hayranın kalesi değildir ama yoğun ev kadını için bile oldukça uygun bir yüksek otomasyonlu görevdir.
Tom is a member of a motor enthusiasts' club.
- Tom motor hayranları kulübünün bir üyesidir.
I couldn't help admiring him.
- Ona hayran olmak elimde değildi.
I was admiring his new car.
- Ben onun yeni arabasına hayran oluyordum.
Tom is nuts about squirrels.
- Tom sincaplara hayran.