Stir once every fifteen minutes.
- Her on beş dakikada bir kez karıştırın.
She was late once again.
- Bir kez daha geç kalmıştı.
I'm only going to ask you this one time, Tom.
- Ben bunu sana sadece bir kez soracağım, Tom.
Can I eat this mushroom? You can eat anything one time.
- Bu mantarı yiyebilir miyim? Bir şeyi bir kez yiyebilirsin.
I promised my parents I would visit them at least once every three months.
- Ebeveynlerime en az her üç ayda bir kez onları ziyaret edeceğime söz verdim.
We go to the theater once every two weeks.
- Biz her iki haftada bir kez tiyatroya gideriz.
Why can't you be nice to me for once?
- Neden bir kez olsun bana karşı kibar olamıyorsun?
I want to win for once.
- Bir kez kazanmak istiyorum.
Please say it once more.
- Lütfen onu bir kez daha söyleyin.
Explain it once more, Jerry.
- Onu bir kez daha açıkla, Jerry.
France and Britain were at war once again.
- Fransa ve İngiltere bir kez daha savaştaydı.
You are entitled to try once again.
- Bir kez daha deneme hakkın var.
Open your mouth one more time and I will beat you up!
- Ağzını bir kez daha açarsan seni pataklayacağım!
I'll say it one more time.
- Bir kez daha söyleyeceğim.