The events were closely linked.
 - Olaylar yakından bağlantılı idi.
Scientists have learned that, throughout Earth's history, temperature and CO2 levels in the air are closely tied.
 - Bilimciler dünya'nın tarihi boyunca, sıcaklık ve havadaki CO2 seviyelerinin yakından bağlantılı olduğunu öğrendiler.
Our hearts are linked.
 - Kalplerimiz bağlantılıydı.
It is a prevalent belief, according to a nationwide poll in the United States, that Muslims are linked with terrorism.
 - ABD'de ülke çapındaki bir ankete göre Müslümanların terörle bağlantılı olduğu yaygın bir inançtır.
These sentences are not directly linked.
 - Bu cümleler doğrudan doğruya bağlantılı değildir.
It is a prevalent belief, according to a nationwide poll in the United States, that Muslims are linked with terrorism.
 - ABD'de ülke çapındaki bir ankete göre Müslümanların terörle bağlantılı olduğu yaygın bir inançtır.
He has no connection with this affair.
 - Onun bu işle ile hiçbir bağlantısı yoktur.
Why are you telling me about hippos all of the sudden? I don't see the connection between that and your twelve red goldfishes.
 - Birdebire su aygırlarını bana niçin anlatıyorsun? O ve senin on iki kırmızı akvaryum balığının arasındaki bağlantıyı anlamıyorum.
The two nations have strong trade ties.
 - İki ulusun güçlü ticaret bağlantısı var.
Scientists have learned that, throughout Earth's history, temperature and CO2 levels in the air are closely tied.
 - Bilimciler dünya'nın tarihi boyunca, sıcaklık ve havadaki CO2 seviyelerinin yakından bağlantılı olduğunu öğrendiler.
Would you like to exchange links?
 - Bağlantıları değiştirmek ister misin?
The world's tropical rainforests are critical links in the ecological chain of life on the planet.
 - Dünyadaki tropikal yağmur ormanları, gezegende yaşamın ekolojik zincirine kritik bağlantılıdır.
How did you make contact?
 - Nasıl bağlantı kurdun?
He comes into contact with all kinds of people.
 - Her türlü insanla bağlantı kurar.
I want to get in touch with him.
 - Onunla bağlantı kurmak istiyorum.
I keep in touch with my parents by mail.
 - Ebeveynlerimle posta yoluyla bağlantı kuruyorum.
Do any of you have anything to say in connection with this?
 - Sizden birinin bununla bağlantılı olarak söyleyecek bir şeyi var mı?
I feel like we're connecting.
 - Bağlantı kurduğumuzu hissediyorum.
My computer doesn't seem to be connecting to the printer.
 - Bilgisayarım yazıcıya bağlantılı gibi görünmüyor.