They said the deal was foolish.
- Onlar anlaşmanın aptalca olduğunu söyledi.
You've acted foolishly and you will pay for it.
- Aptalca davrandın,bunun hesabını ödeyeceksin.
What made you say such a stupid thing as that?
- Öyle aptalca bir şeyi sana ne söyletti?
When I tried to speak to her, I always found myself too shy to do more than stammer or say something stupid.
- Onunla konuşmaya çalıştığımda, ben her zaman kekelemekten ya da aptalca bir şey yapmaktan daha fazlasını yapamayacak kadar kendimi çok utangaç buldum.
Ikeda made several silly mistakes, and so he was told off by the department head.
- Ikeda birkaç aptalca hata yaptı ve bu yüzden ona bölüm başkanı tarafından ağzının payı verildi.
He often asks silly questions.
- O, sık sık aptalca sorular sorar.
It's so stupidly easy.
- Bu çok aptalca kolay.
I know it's crazy, but it's true.
- Bunun aptalca olduğunu biliyorum ama bu doğru.
If my parents find out you came over, they could do something crazy.
- Ebeveynlerim geldiğini öğrenirlerse aptalca bir şey yapabilirler.
Internet comments are generally idiotic.
- İnternet yorumları genellikle aptalca.
It's the most idiotic thing I've seen in my life.
- Bu, hayatımda gördüğüm en aptalca şey.
You've acted foolishly and you will pay for it.
- Aptalca davrandın,bunun hesabını ödeyeceksin.
I foolishly imagined that he was going to help me.
- Onun bana yardım edeceğini aptalca hayal ettim.