Birkaç gün içinde araba sürebileceksin.
- You'll be able to drive a car in a few days.
Sadece birkaç kişi beni anladı.
- Only a few people understood me.
Tom Mary'den sadece bir kaç inç daha uzundur.
- Tom is only a few inches taller than Mary.
Biz neredeyse bir kaçkez yakalandık.
- We almost got caught a few times.
Birkaç kitap var ama onlarda bazı baskı hataları var.
- There are a few books, but they have some misprints.
Teknik Oturum Gündeminde birkaç kişi daha sonra gün içindeki bazı oturumlara katılmak istediklerinden söz ettiler.
- A few people mentioned they would like to attend some sessions later in the day on the Technical Session Agenda.
Tom'un bir sürü tanıdığı olduğu hâlde çok az arkadaşı var.
- Tom has lots of acquaintances but very few friends.
Burada çok az mağaza var ve sinema da korkunç.
- There are very few shops and the cinema is awful.
... very, very few African-American students, in some, there might have been no African-American ...
... Whereas, there may be a very few who really was looking for ...