Esperanto'yu ana dilim gibi konuşabiliyorum.
- I can speak Esperanto as if it's my mother tongue.
Benim ana dilim İspanyolca'dır.
- My mother tongue is Spanish.
Dilinizi anlayabiliyorum.
- I can understand your language.
Yabancı dil öğrenmek zordur.
- Learning a foreign language is difficult.
Benim lisanım listede yok.
- My language is not on the list!
Sizin lisanınızı anlamıyorum.
- I can't understand your language.
Amerika'da hangi diller konuşulur?
- What languages are spoken in America?
Mısır'da hangi dil konuşulur?
- What language do they speak in Egypt?
İnternette Tatar dilinde çok az site vardır.
- There are few sites in the Tatar language on the Internet.
O, on dili konuşabiliyor.
- She is able to speak ten languages.
Tek dilli Tom Ana dilinizde düşünmeyin dedi.
- Don't think in your native tongue, said the monolingual Tom.
Goriller konuşmak için dudaklarını ve dillerini kullanamazlar ama insanlarla başka yollarla iletişim kurabilirler.
- Gorillas cannot use their lips and tongues to speak, but they can communicate with people in other ways.
Brent bir Amerikalı, ama o sanki onun ana diliymiş gibi Japonca konuşuyor.
- Brent is an American, but he speaks Japanese as if it were his mother tongue.
Onun gözündeki bakışına göre onun şaka yollu konuştuğunu söyleyebilirdim.
- By the look in his eye I could tell that he was speaking tongue in cheek.
Kelimeler çok eski bir dildendi.
- The words were from a very old language.
Tom Mary'ye üç dilden daha fazla konuşup konuşmadığını sordu.
- Tom asked Mary if she spoke more than three languages.
He was speaking in his native tongue.
legal language.
sign language.
... And wherever you are in language, culture, or ...
... Because the language is very raw. ...