Para Tom'u kötü yola sürüklüyordu.
- Money was corrupting Tom.
Biz kötü ve yolsuz liderlerimizden nefret ediyoruz!
- We hate our wicked and corrupt leaders!
İktidar partisi bozulmuş fakat muhalefet biraz daha iyi.
- The party in power is corrupt, but the opposition is little better.
Kolay yaşamak savaşçı ruhu bozdu.
- Easy living corrupted the warrior spirit.