rien teriminin Fransızca Türkçe sözlükte anlamı
- hiçbir şey
Onlara karşı çıkmak hiçbir şeye yaramaz.
-Cela ne servirait à rien de s'opposer à eux.
Hiçbir şey olmamış gibi konuşmaya devam etti.
-Il continua de parler comme si de rien n'était.
- herhangi bir şey
O konuda söyleyecek herhangi bir şeyim yok.
-Je n'ai rien a dire à ce sujet.
- birşey değil
- başka birşey değil
- hiç birşey
- başka birşey
- hiç bir şey
- herhangi birşey
- hiçe
rien teriminin Fransızca İngilizce sözlükte anlamı
- {n} nought
- {n} aught
- {n} none
None of the money is yours.
-Rien de cet argent n'est à toi.
He was none other than the king.
-Il n'était rien d'autre que le roi.
- {n} naught
- {n} nihil
- {n} nix
- {n} nil
- in no way; not at all
- anything
If you don't have anything to do, look at the ceiling of your room.
-Si tu n'as rien à faire, regarde le plafond de ta chambre.
My friends say I'm a prolific writer, but I haven't written anything for months.
-Mes amis disent que je suis un écrivain prolifique, mais je n’ai rien écrit depuis des mois.
- {n} nothing, naught, nothingness
- {a} nothing
Nothing is beautiful but the truth.
-Rien n'est beau que le vrai.
Most scientific breakthroughs are nothing else than the discovery of the obvious.
-La plupart des avancées scientifiques ne sont rien d'autre que la découverte d'une évidence.