Hayır, İngiliz tekrarladı.
- No, repeated the Englishman.
Lincoln sözlerini tekrarladı.
- Lincoln repeated the words.
Tom'un kendisi tekrarlamaktan hoşlanmaz.
- Tom doesn't like to repeat himself.
Böylesine dikkatsiz bir hatayı tekrarlama.
- Don't repeat such a careless mistake.
Geç karar vermesiyle ünlüdür.
- He has a reputation for taking a long time to make a decision.
Tom şehrin civarında çok kötü bir üne sahiptir.
- Tom has a very bad reputation around town.
Kaza onun şöhretinde bir leke bıraktı.
- The incident left a spot on his reputation.
Kaybedecek bir şöhretin yoksa,özgür bir şekilde yaşarsın.
- You live freely if you haven't a reputation to lose.