O, kalkış için hazırlandı.
- He got ready for departure.
Kalkışımızı yağmur nedeniyle erteledik.
- We put off our departure because of the rain.
Tom ayrılışını üç gün erteledi.
- Tom postponed his departure for three days.
Ayrılış tarihinizi öğrenebilir miyim?
- May I know the date of you departure?
Tom gidişini ertelemeye karar verdi.
- Tom decided to postpone his departure.
Gidişini Pazara kadar erteledi.
- He put off his departure till Sunday.
Çim'de, hareket istasyonuna gitmek ve tren biletleri orada almak zorundasın.
- In China, you have to go to the departure station and buy train tickets there.