Tom gerçekten oldukça dikkat çekici bir kişidir.
- Tom is really quite a remarkable person.
Tıptaki son gelişmeler dikkat çekicidir.
- The recent advances in medicine are remarkable.
Tom'un oldukça dikkate değer bir kişi olduğunu düşünüyorum.
- I think Tom is a pretty remarkable person.
Tom'un bazı dikkate değer şeyler yaptığını gördüm.
- I've seen Tom do some pretty remarkable things.
İngilizcede kayda değer bir gelişme yaptı.
- He made remarkable progress in English.
Lindbergh'in tek başına sürekli transatlantik uçuşu kayda değer bir başarıydı.
- Lindbergh's solo nonstop transatlantic flight was a remarkable accomplishment.
Fevkalade bir iş yaptın.
- You've done a remarkable job.
Tom fevkalade genç bir adam.
- Tom is a remarkable young man.
Onun müziğe olağanüstü bir yeteneği var.
- He has a remarkable aptitude for music.
Sen olağanüstü bir insansın.
- You're a remarkable person.
Onun çok dikkat çekici olduğunu düşündüm.
- I thought that was remarkable.
Bu bina dışarıdan dikkat çekici değildir ama içine bakarsanız çok güzel bahçeli bir iç avlu vardır.
- On the outside this building is not remarkable, but if you look inside there is a courtyard with a very beautiful garden.
... targeted agent for each type of tumor. These are likely to be years of remarkable progress ...
... to honor and support our remarkable military families ...