Duygularını gizlemek zorunda değilsin.
- You don't have to hide your feelings.
Yüzünü gizlemek istiyorsan, çıplak yürü.
- If you want to hide your face, walk naked.
Çabuk, lambayı söndür, karanlıkta saklanmak istiyorum.
- Quick, turn off the lamp, I want to hide in the darkness.
Saklanmak zorunda değilsin.
- You don't have to hide.
Saklamak zorunda değilsin.
- You don't have to hide.
Saklamak zorunda olduğun bir şeyin var mı?
- Do you have something to hide?
Benim postumu kurtardığın için teşekkürler.
- Thanks for saving my hide.
O, hatasını bizden gizlemeye çalıştı.
- She tried to hide her mistake from us.
Duygularımı gizleyemiyorum.
- I can't hide my feelings.
Gizlenmek zorunda değiliz.
- We don't have to hide.
Tom gizlenmek zorunda değildi.
- Tom didn't have to hide.