O, onun makaleyi yazmak için kullandığı bilgisayardır.
 - That's the computer he used to write the article.
Onu yazmak birkaç saatimi aldı.
 - It took me several hours to write it.
Yazı yazmak için bana biraz kağıt verin.
 - Give me some paper to write on.
Kütüphane kitaplarına yazı yazmamalısın.
 - You shouldn't write in library books.
Tatoeba'ya yüzlerce cümle yazmak isterdim ama yapmam gereken şeyler var.
 - I would love to write hundreds of sentences on Tatoeba, but I've got things to do.
Bir mektubu kurşun kalem ile yazmamalısın.
 - You must not write a letter with a pencil.
Tatoeba'ya yüzlerce cümle yazmak isterdim ama yapmam gereken şeyler var.
 - I would love to write hundreds of sentences on Tatoeba, but I've got things to do.
Ann, şiir yazmayı sever.
 - Ann likes to write poems.
İngilizce bir mektup yazmak böyle kolay değildi.
 - It was not so simple to write a letter in English.
Ben bir mektup yazmak zorundayım.
 - I have to write a letter.