John's parents seemed relieved to hear that his plane was on time.
- John'un ebeveynleri uçağın zamanında geldiğini duydukları için rahatlamış gibi görünüyorlardı.
John's parents seemed relieved to hear that he was safe.
- John'un anne babası onun güvende olduğunu duydukları için rahatlamış görünüyorlardı.
Everyone looked relaxed.
- Herkes rahatlamış görünüyordu.
He feels relaxed when he's playing the guitar.
- Gitar çalarken rahatlamış hisseder.