Kitabımı yayınlamak zorundayım.
- I have to publish my book.
Dan bir kitap yayınlamak istedi.
- Dan wanted to publish a book.
O iki yıldır bir yayıncılık şirketinde.
- She has been with a publishing company for two years.
Tom yayıncılık işinde.
- Tom is in the publishing business.
Dan bilimsel makalelerini yayımlamak için baskı altındaydı.
- Dan was under pressure to publish his scientific articles.
Profesör White, geçen yıl ilk kitabını yayınlandı.
- Professor White published his first book last year.
Senin kitabın ne zaman yayınlanacak?
- When will your book be published?
1935'de bir yazar, annesi tarafından sağlanan fonla bir şiir kitabı yayımlattı. İthaf yazısında, onun kitap müsveddesini kabul etmeyen tüm editörlere teşekkür etti.
- In 1935 a writer published a book of poetry with funds provided by his mother. In the dedication he thanked all the editors who had rejected his manuscript.
Uyuşturucu ile ilgili suçlar konusunda Doyle'nin çalışmasında sunulan argüman bir beyaz kağıt olarak ilk kez yayımlandı.
- The argument presented in Doyle's study was first published as a white paper on drug-related crimes.
Kitap yayıncılığına nasıl girdiniz?
- How did you get involved in book publishing?
Dan yayın evinden iki tane kitap sipariş etti.
- Dan ordered two books from the publishing house.
... at elite schools, they're not publishing at all. ...
... And we worked on internet publishing software, ...