İngilizce - Türkçe
privatsphäre teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- privacy
- {i} mahremiyet
Tom açıkça biraz mahremiyet istiyor.
-Tom obviously wants some privacy.
Genel olarak muhabirler birinin mahremiyetine izinsiz girmeye çekinmezler.
-By and large, reporters don't hesitate to intrude on one's privacy.
- privacy
- {i} gizlilik
Bize biraz gizlilik gerekiyordu.
-We needed some privacy.
Tom'a biraz gizlilik istediğini söyle.
-Tell Tom you'd like some privacy.
- privacy
- {i} kişiye özellik
- privacy
- kişisel gizlilik
- privacy
- {i} yalnızlık
- privacy
- {i} gizlilik hakkı
Biz gizlilik hakkına sahibiz.
-We have a right to privacy.
- privacy
- halvet
- privacy
- bilgi sırdaşlığı
- privacy
- (Kanun) sırrın masuniyeti
- privacy of
- gizlilik
- privacy
- sır olarak
- privacy
- in absolute privacy tamamen mahrem olarak
- privacy
- {i} mahremiyet: The English value their privacy. İngilizler mahremiyetlerine çok önem verir
- privacy
- {i} dokunulmazlık
- privacy
- {i} özel yaşam
Lütfen özel yaşamıma saygı gösterin.
-Please respect my privacy.
- privacy
- kişisel dokunulmazlık
İlgili Terimler
Almanca - İngilizce
privatsphäre teriminin Almanca İngilizce sözlükte anlamı
- privacy
- private sphere
- privacy of
- (die Privatsphäre) störend
- invasive
- Angriff auf die Privatsphäre
- assault on privacy
- Eindringen in die Privatsphäre
- invasion of privacy
- Eingriff in die Privatsphäre
- attack on privacy
- Er achtet sehr auf seine Privatsphäre.
- He cherishes his privacy
- Sie beklagt den Verlust an Privatsphäre, der mit dem Fernsehruhm einhergeht.
- She deplores the loss of privacy that attends TV celebrity
- Verletzung der Privatsphäre
- invasion of privacy
- eine ungerechtfertigte Verletzung der Privatsphäre
- an unwarrantable infringement of privacy
- in jemandes Privatsphäre eindringen
- to encroach on somebody's privacy