Önceden okulda Almanca öğrendim.
- Previously, I learned German in school.
Tom Mary'yi önceden kazdığı çukura indirdi.
- Tom dumped Mary's body into the hole he had dug previously.
Daha önce hangi evde yaşıyordun?
- In which house did you live previously?
1997 yılından beri küresel ısınma, daha önce tahmin edilenden iki kat daha hızlı daha meydana geldi.
- Global warming since 1997 has occurred more than twice as fast as previously estimated.
Daha önceden herhangi bir deneyim gerekli değildir.
- No prior experience is necessary.
Sanığın önceden hiçbir mahkumiyeti yok.
- The defendant has no prior convictions.
Önceki uyarılar yoktu.
- There were no prior warnings.
Önceki deneyim gerekli değildir.
- No prior experience is required.
Diğer gezegenlerin sömürgeleştirilmesi bizim en öncelikli konularımızdan biridir.
- Colonization of other planets is one of our top priorities.
Diğer gezegenlerin sömürgeleştirilmesini en öncelikli konularımızdan biri yapmalıyız.
- We must make colonization of other planets one of our top priorities.
Üzgünüm, fakat önceden verilmiş sözüm var.
- I'm sorry, but I have a prior engagement.
Önceliğin ne olması gerektiğine karar verememek en büyük sorundur.
- Not being able to decide what the priority should be is the biggest problem.
Tom'un eski suç kaydı yok.
- Tom has no prior criminal record.
The doctor had known three months prior.
... audience members and some previously generated questions ...
... that haven't previously been available and so forth, so it was a mutually agreed- upon ...